Hukuki Makaleler

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Nedir, Nasıl Açılır?

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Nedir, Nasıl Açılır

Evliliklerde bazen istenmeyen durumlar meydana gelebiliyor. Özellikle zina nedeniyle boşanma davası açmak, bireylerin yaşamında stres ve karmaşaya sebep olabiliyor. Peki, zina nedeniyle boşanma davası nedir, nasıl açılır ve bu süreçte nelere dikkat etmeliyiz? Bu yazımızda, zina nedeniyle boşanma davası ile ilgili merak edilen tüm detayları, Türk Medeni Hukuku ve Aile Hukuku açısından ele alacağız. Adım adım zina nedeniyle boşanma davası sürecini, ispat yöntemlerini, dava süresini ve mal paylaşımı konularını inceleyerek, sizler için kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlıyoruz.

Zina(Aldatma) Nedeniyle Boşanma Davası Nedir?

Zina nedeniyle boşanma davası nedir, nasıl açılır sorusu, maalesef günümüzde pek çok kişi tarafından merak edilmektedir. Zina, TDK’da “aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasındaki cinsel” ilişki olarak tanımlanır. Evlilik birliği devam ederken, eşlerden birinin başka bir kişiyle cinsel ilişki yaşaması da zina olarak tanımlanır ve Türk Medeni Hukukuna göre boşanma sebeplerinden bir tanesidir. Zina nedeniyle boşanma davası, kanunlar çerçevesinde belirli kurallara bağlı olarak açılabilir.

İstanbul Avukat Danışma

Zina nedeniyle açılan boşanma davası, evliliğin temelini sarsan ve güven ilişkisinin yok olmasına neden olan bu tür bir olayın ardından açılır. Medeni Kanun’un 161. maddesi, zinayı boşanma nedeni olarak tanımlar ve bu davanın açılabilmesi için gerekli kuralları belirler. Bu davayı açmak isteyen tarafın dikkat etmesi gereken bazı önemli hususlar vardır:

  1. Zina eyleminin, evlilik birliği devam ederken gerçekleşmiş olması gerekmektedir.

Zinaya dayalı boşanma davası açmak için zina olgusunun tarafların evlilik birliği içerisinde gerçekleşmiş olması gerekmektedir.   

  1. Aldatılan eşin, zina eylemini affetmemiş olması gerekmektedir.
  1. Zinaya dayalı boşanma davasının belirli bir süre içinde dava açılması gerekmektedir.

Zina davasında hak düşürücü süreler bulunmaktadır. Türk Medeni Kanun zina iddiasına dayanan boşanma davasının, zina fiilinin öğrenilmesinden itibaren altı ay içinde ve herhalde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmeden açılmasını şart koşar. Bu süreler içerisinde boşanma davası açılmazsa dava açma hakkı zaman aşımına uğrar.

Yukarıda belirtilen şartlar gerçekleştikten sonra açılan boşanma davasının kabul edilmesi için zina iddiası ispat edilmelidir. Delil toplama sürecinde, fotoğraf, video, yazışma gibi somut

materyaller kullanılır ve bu, mahkemede kabul edilebilir nitelikte olmalıdır. Zina eylemine ait somut bir delilin sunulamaması halinde dava reddedilebilir. Zina nedeniyle boşanma davası sadece evlilik birliğine zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda tarafların psikolojik durumunu da olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, bu tür davalarda uzman bir avukat desteğine başvurması önemli olduğu gibi tarafların bu süreci bilinçli bir şekilde yöntemleri gerekmektedir. Özetle, zina özel boşanma sebeplerinden biri olup güven ilişkisinin tamamen sarsılması sonucu açılan ciddi bir davadır. Bu sürecin yasal boyutlarının ve ispat yöntemlerinin doğru bir şekilde anlaşılması, mağdur tarafın haklarının korunması açısından kritik önem taşır.

Zina(Aldatma) Nedeniyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Nedir, Nasıl Açılır? başlıklı bir makalede, zina nedeniyle boşanma davasının nasıl açılacağı konusunu detaylı bir şekilde ele almak oldukça önemlidir. Ülkemizde boşanma davalarının en çok karşılaşılan sebeplerinden biri olan zinanın, hukuk çerçevesinde nasıl değerlendirildiğini ve bu süreçte atılması gereken adımları inceleyelim. Zina gerekçesiyle boşanma davası açmak isteyen eşin bu süreci hukuki açıdan doğru yönetebilmesi için belirli prosedürleri takip etmesi gerekmektedir. Bu davanın nasıl açılacağına dair adım adım rehber aşağıda bulunuyor:

1. Delillerin Toplanması

Zina nedeniyle boşanma davası açarken ilk olarak yapılması gereken, zinayı ispatlayacak somut delillerin toplanmasıdır. Bu deliller;

  • Fotoğraf ve video kayıtları
  • Otellerden alınmış kayıtlar ve faturalar
  • Tanık beyanları
  • Telekomünikasyon kayıtları (mesajlar, arama kayıtları) gibi belgeler olabilir.

Delillerin yasal yollardan elde edilmiş olması, davanın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından son derece önemlidir.

2. Boşanma Dilekçesinin Hazırlanması

Zina nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için detaylı bir boşanma dilekçesi hazırlanmalıdır. Bu dilekçede;

  • Evlenme tarihi ve evliliğin mevcut durumu
  • Zinayı gerçekleştiren eşin kimliği ve zina eyleminin detayları
  • Sunulacak delillerin listesi

Yazılması gerekmektedir. Ayrıca dilekçede, davacının talepleri de net bir şekilde belirtilmelidir.

3. Yetkili Mahkemeye Başvuru

Zina nedeniyle boşanma davası için yetkili mahkeme, eşlerin son altı ay ikamet ettiği adresin bulunduğu Aile Mahkemesi’dir. Bu mahkemeye dilekçe ve deliller ile başvuruda bulunulmalıdır.

4. Dava Sürecinin Takibi

Dava dilekçesi ve deliller mahkemeye sunulduktan sonra taraflar arası dilekçeler aşaması başlar. Dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra mahkeme tarafları duruşmaya çağırır ve yargılama sürecine girilir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken noktalar şöyledir:

  • Mahkeme süresince doğru, gerekli bilgi ve belgelerin sunulması
  • Tarafların kendilerinin ya da varsa avukatlarının duruşmalara katılması ve gerekirse tanıkların dinletilmesi
  • Hakların savunulması için avukat ile çalışılması

5. Mahkemenin Kararı ve İtiraz Süreci

Mahkeme, sunulan deliller doğrultusunda kararını verir. Eğer mahkeme zina fiilinin gerçekleştiğine karar verirse, boşanma kararı verilir. Kararın ardından, tarafların karara itiraz hakkı da bulunmaktadır. Süregelen itiraz işlemleri de hukuki anlamda titizlikle takip edilmelidir. Zina nedeniyle boşanma davası nedir, nasıl açılır sorusunun cevabını vermek için detaylı bir prosedür izlenmesi gerektiğini görmekteyiz. Bu süreçte hukuki danışmanlık almak, davalı ve davacı tarafların haklarını korumak adına oldukça önemlidir.

Boşanma Davasında Zina(Aldatma) Nasıl İspatlanır?

Zina nedeni ile boşanma davası açıldığında, iddianın mahkemede geçerli sayılabilmesi için zina olgusunun net bir şekilde ispatlanması gerekir. Türk Medeni Hukuku çerçevesinde, zina iddiasını ispat etmek karmaşık ve zorlu bir süreç olsa da doğru yöntem ve deliller ile zina iddiasını ispat etmek mümkün.

Delillerin Toplanması

1. Görgü Tanıkları:

Görgü tanıklarının ifadeleri mahkeme tarafından dikkate alınır. Bu tanıklar, aldatma olayına birebir şahit olmuş kişiler olmalıdır ki bu bir aldatma eylemi için oldukça düşük ihtimaldir. Tanık beyanlarının çelişmemesi ve tutarlı olması önemlidir.

2. Elektronik Kanıtlar:

Cep telefonları, e-postalar veya sosyal medya mesajları gibi dijital ortamlar üzerinden alınan kanıtlar da önemli rol oynar. Fotoğraflar, mesajlar veya ses, görüntü kayıtları mahkemeye delil olarak sunulabilir.

3. Otel Kayıtları ve Fatura Belgeleri:

Ortak yaşam sürmeyen iki kişi tarafından paylaşılan otel odası kayıtları veya restoranlarda yapılan harcamalar gibi finansal ve fiziksel izler ispat için kullanılabilir.

4. Dedektif Raporları:

Eğer profesyonel bir dedektif tutulmuşsa, dedektifin hazırladığı raporlar mahkemede delil olarak kullanılabilir. Ancak bu delillerin yasal çerçevede toplanmış olması önemlidir.

Boşanma Davasında İspat Yükümlülüğü

İspat Yükümlülüğü: Dava açan eş, zina iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Türk Medeni

Kanununa göre zina davalarında ispat yükü iddiada bulunan taraftadır. Delillerin sağlam ve tutarlı olması gerekmektedir.

Mahkemeye Sunulacak Deliller: Delillerin mahkemeye sunulması gereken süreç ve prosedürler belirli kurallar dahilinde gerçekleştirilir. Mahkemeye sunulan deliller nitelikli ve kanuni dayanağı olmalıdır. Ayrıca, delillerin hukuka uygun olmasına dikkat edilmelidir.

İspatın Önemi

Hukuka Uygun ve Güvenir Olması: Zinaya dayalı boşanma kararının alınabilmesi için sunulan delillerin hukuka uygun ve güvenilir olması büyük önem taşır. Mahkeme, delillerin doğruluğunu ve tutarlılığını titizlikle inceleyecektir. Bu nedenle, topladığımız tüm delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi, davanın seyri açısından kritik bir rol oynar. Aldatma nedeniyle boşanma davasında zina olgusu nasıl ispatlanır sorusunun yanıtı delillerin delillerin hukuka uygun elde edilmiş ve iddiayı ispatlar nitelikte olması ile mümkündür. Bu süreçte bir avukatın rehberlik etmesi ve hukuki danışmanlık alınması, davanın başarıya ulaşma şansını muhakkak artıracaktır. Bu nedenle, profesyonel yardım almaktan çekinmemeliyiz.

Zina(Aldatma) Nedeniyle Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Zina nedeniyle boşanma davasının ne kadar süreceği konusu çiftlerin aklında birçok soru işareti yaratabilir. Öncelikle, zina nedeniyle boşanma davası süresi, davanın açıldığı mahkeme, tarafların durumu ve dava dosyasındaki delillerin toplanma hızı gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu nedenle süre değişkendir. Ancak genel bir çerçeve çizmek gerekirse, bu tür davaların ortalama süresi hakkında şu bilgileri paylaşabiliriz:

Başlangıç Süreci: Boşanma davası için dilekçenin hazırlanarak yetkili aile mahkemesine sunulması gerekmektedir. Bu aşama genellikle bir ila iki haftalık bir süreyi kapsayabilir.

  • Dava Sürecinin Başlaması: Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra ilk duruşma tarihi belirlenir. İlk duruşma genellikle dilekçenin mahkemeye sunulmasından itibaren üç ila altı ay arasında gerçekleşir.
  • Delillerin Toplanması: Zina iddiasının ispatı oldukça önemli olduğundan, mahkeme delil toplamak için belirli süreler tanır. Bu süre genellikle iki hafta olarak verilir.
  • Tanıklar ve Duruşmalar: Eğer tanık dinlenmesi veya ek delillerin toplanması gibi işlemler gerekiyorsa, bu aşama da dava süresini uzatabilir. Tanıkların dinlenmesi ve ek duruşmalar genellikle üç ila altı ay arasında sürebilir.
  • Karar Aşaması: Mahkeme, delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sürecinin ardından karar aşamasına geçer. Mahkeme, son duruşmadan sonra gerekçeli kararını bir ay içerisinde yazar.

Bu süreçlerin toplamına bakıldığında, aldatma nedeniyle boşanma davası genellikle bir yıl, karmaşık ve itirazlı durumlarda ise iki yıla kadar sürebilmektedir. Elbette her dava kendine özgü koşullara sahip olduğundan, kesin bir süre vermek zordur. Süreç boyunca taraflar arasında anlaşmazlıkların çözümlenmesi veya uzlaşılması da süreci kısaltabileceği gibi uzatabilir de.Ek olarak, mahkemenin yoğunluğu ve tarafların işbirliği, dava süresini doğrudan etkileyen faktörlerdir. Mevcut hukuki sistemde boşanma davalarının hızlı sonuçlandırılması gereken durumlar da dikkate alınmakta olup, bunun için tarafların avukatları ile yakın işbirliği içinde olmaları büyük önem taşımaktadır. Zina nedeniyle boşanma davası ne kadar sürer sorusunun kesin bir yanıtı olmasa da ortalama süreler üzerinden bir öngörüde bulunmak mümkündür. Mahkeme süreçleri ve kişisel durumlar önemli rol oynadığından, uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak, dava sürecini daha yönetilebilir hale getirecektir.

Zina(Aldatma) Nedeniyle Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Zina nedeniyle boşanma sürecinde en çok merak edilen konuların başında mal paylaşımı gelmektedir. Mal paylaşımı da Türk Medeni Kanununa göre düzenlenmektedir. Zina, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan bir fiil olduğundan, mahkeme kararları da bu durumu göz önünde bulundurarak mal paylaşımını yapar.

Mal Rejimi Çeşitleri

Türk Medeni Kanununa göre evliliklerde dört farklı mal rejimi türü bulunmaktadır:

  • Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi: Evlilik birliği içerisinde edinilen mallar üzerinde her iki eş de eşit hakka sahiptir.
  • Mal Ayrılığı Rejimi: Evlenmeden önce olduğu gibi, her eşin kendi malı üzerinde tam yetkisi bulunur.
  • Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi: Her iki eşin de malın tasfiyesinden pay alacağı bir rejimdir.
  • Mal Ortaklığı Rejimi: Eşler, kendi malları dışında ortak bir mal varlığı oluştururlar ve bu mal varlığı ortak yönetilir.

Zina Durumunda Mal Paylaşımı

Zina nedeniyle boşanma davası açıldığında mal rejimi ne olursa olsun mahkeme, zina yapan eşin kusur oranını göz önünde bulundurur. Zina gibi ağır bir kusur nedeniyle eşlerin mal paylaşımı sürecinde farklı sonuçlar doğabilir. İşte zina nedeniyle boşanmada mal paylaşımına dair önemli noktalar:

  • Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi altında, evlilik süresince edinilen malların paylaşımında zina yapan eşin kusuru göz önünde bulundurulabilir. Mahkeme, zina yapan eşin, diğer eşe olan tazminat borcunu da dikkate alabilir.
  • Mal Ayrılığı Rejimi tercih edilmişse, her iki eş kendi mal varlıklarından sorumludur. Ancak, zina yapan eşin diğer eşe manevi ya da maddi tazminat ödemesi söz konusu olabilir.

Hangi mal rejimi olursa olsun zina gibi ağır kusurlar, mahkemenin mal paylaşımında farklı oranlar belirlemesine neden olabilir. Örneğin; mahkeme, zinadan dolayı mağdur olan eşin lehine daha fazla mal tahsisi yapabilir.

Mahkemenin Değerlendirmeleri

Mahkeme, mal paylaşımı kararını verirken şu hususları göz önüne alır:

  • Evlilik Süresi: Evlilik süresince edinilen malların toplam değeri ve her iki eşin bu malları edinmedeki katkısı.
  • Tarafların Kusur Durumu: Zina yapan eşin ne kadar kusurlu olduğu ve bu kusurun mal paylaşımına etkisi.
  • Eşlerin Gelir Düzeyleri: Eşlerin gelir kaynakları ve ekonomik durumları da mal paylaşımında dikkate alınır.

Zina yani aldatma nedeniyle boşanma davası açıldığında, mal paylaşım süreci birçok faktöre

bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Hangi duruma ve mal rejimine göre hangi süreçlerin işletileceği, mahkemeler tarafından değerlendirilir ve adil bir paylaşım yapılması sağlanır. Bu yüzden, bu süreçte uzman bir avukattan destek almak taraflar için oldukça önemlidir.

Aldatan Eş Mal Talep Edebilir mi?

Sıkça karşımıza çıkan konulardan biri de aldatan eşin mal talep edip edemeyeceği sorusudur. Bu durum, özellikle zina nedeniyle boşanmaya karar veren tarafların kafasında bir hayli büyütülen ve karmaşık görülen bir problem olabilir. Ancak, Türk Medeni Hukuku ve Aile Hukukundaki düzenlemelere göre bu mesele belirli kurallara ve ilkelere dayanır.

Hukuki Çerçeve ve Yasal Dayanaklar

Türk Medeni Kanununa göre, evlilik birliğinin sona ermesi durumunda, mal paylaşımı belirli kurallara göre yapılır. Bu kurallar, eşlerin evlilik süresince edindikleri malların nasıl paylaşılacağına dair hükümleri içerir. Ancak, zinanın boşanma sebebi olarak kabul edilmesi, mal paylaşımını etkileyebilir mi? İşte bu meseleye dair önemli noktalar:

  • Mal Rejimi Türleri: Evliliklerde, genellikle edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bu rejime göre, evlilik süresince edinilen mallar, boşanma halinde eşit şekilde paylaşılır.
  • Zina Durumunda Tazminat: Zina, boşanmada kusur olarak kabul edildiğinden, aldatılan eş zarara uğratıldığını iddia edebilir ve maddi-manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu tazminat talepleri, mal paylaşımını doğrudan etkileyebilir.
  • Mahkeme Kararları: Zina sebebi ile açılan boşanma davalarında, mahkemeler genellikle aldatılan tarafın zararını gidermeye yönelik kararlar alır. Bu nedenle, zinanın tespit edilmesi halinde mal paylaşımı farklı şekillerde sonuçlanabilir.

Pratikte Mal Paylaşımı

Pratikte, zina nedeniyle açılan boşanma davalarında, mal paylaşımı nasıl gerçekleşir sorusunu yanıtlamak için şunlara dikkat etmeliyiz:

Zina Kusuru ve Mal Paylaşımı: Zina yapan eş, boşanma davasında kusurlu taraf olarak kabul edilir. Ancak, bu durum onun aldığı mallardan tamamen mahrum kalacağı anlamına gelmez. Yine de mahkeme kararında bu kusurun etkisi göz önünde bulundurabilir ve paylaşım buna göre ayarlanabilir.

Tazminat Talepleri: Aldatılan eş, zarar gördüğü gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu talepler, mal paylaşımındaki dengeyi değiştirebilir ve zina eden eşin alacağı payı azaltabilir.

Zina(Aldatma) Davası Üçüncü Kişiye Açılır mı?

Zina nedeniyle boşanma davalarında sıkça sorulan sorulardan biri, bu davanın üçüncü kişiye açılıp açılamayacağıdır. Bu soruyu yanıtlayabilmemiz için, Türk Medeni Hukuku ve Aile Hukukundaki düzenlemeleri daha yakından incelemek gerekmektedir. Türk Medeni Kanununa göre zina nedeniyle boşanma davaları doğrudan evlilik birliği içindeki eşler arasında açılır. Bu davalarda aldatılan eş tarafından, aldatan eşe karşı bir dava açılır. Ancak kanunlarımızda zina yapan eşin, zinaya ortak olan üçüncü kişiye yönelik doğrudan bir boşanma davası açılması öngörülmemiştir. Yani üçüncü kişiye zina nedeniyle boşanma davası açılamaz. Bunun sebebi boşanma davalarının evlilik birliğinin ihlalini temel alması ve bu ihlalin taraflarının sadece eşler olmasıdır.

Üçüncü Kişiye Karşı Diğer Hukuki Yollar: Zina yapan üçüncü kişiye karşı doğrudan bir boşanma davası açılamasa da yine de bazı hukuki yollar mevcuttur.

Bu yollar şunlardır:

  • Maddi ve Manevi Tazminat Davası: Aldatılan eş, üçüncü kişiye karşı maddi ve manevi zararlarının tazmini için bir dava açabilir. Bu davalarda, üçüncü kişinin aldatma eylemi ile aldatılan eşin kişilik haklarına zarar verdiği ispatlanmalıdır.
  • Ceza Hukuku Çerçevesinde Suç Duyurusu: Zina durumunda üçüncü kişiye karşı doğrudan ceza davası açılamaz. Ancak, eğer üçüncü kişinin eylemleri başka bir suç teşkil ediyorsa (örneğin, tehdit, şantaj gibi), bu durumda ceza hukuku çerçevesinde suç duyurusunda bulunulabilir.

Örnek Kararlar: Bu tür davalarda, mahkemelerin verdiği örnek kararlar da rehber olabilir. Yargıtay kararlarına göre, üçüncü kişiye doğrudan boşanma davası açılamadığı pek çok kez vurgulanmış, ancak tazminat davalarının açılabileceği belirtilmiştir. Zina nedeniyle boşanma davası doğrudan üçüncü kişiye açılamaz. Ancak, üçüncü kişiye karşı maddi ve manevi tazminat davaları veya belirli durumlarda ceza davası açılabilir. Böyle bir durumda, hukuki danışmanlık almak ve süreci uzman bir avukatla yürütmek oldukça önemlidir. Bu yolları izleyerek hem haklarımızı koruyabilir hem de adaletin tecelli etmesini sağlayabiliriz. Bu bağlamda, zina nedeni ile boşanma davasına ilişkin sorulara dair kapsamlı bilgi sahibi olmak haklarımıza daha bilinçli bir şekilde sahip çıkmamıza yardımcı olacaktır.

Zina(Aldatma) Nedeniyle Boşanma Davası Örnek Yargıtay Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/21904 E., 2015/6825 K. sayılı kararı

Zinaya dayalı boşanma davası açılması için aldatılan eşin, aldatan eşi affetmemiş olması gerekmektedir.

“… Yargılama devam ederken, tarafların barışıp davacı kadının ailesinden habersiz çeşitli otellerde kaldıkları anlaşılmaktadır. Dayanılan mesaj kayıtları içerikleri ve tanık beyanları da af olgusunu doğrular nitelikte olup affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylar boşanma davasında taraflara kusur olarak yüklenemez. Tarafların bu davranışları önceki olayların affedildiğini, en azından hoşgörü ile karşılandığı gösterir. Barışmadan sonra taraflardan kaynaklanan boşanmayı gerektirir yeni bir hadisenin varlığı da kanıtlanmamıştır. Bu durumda davacı kadının boşanma davasının reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile kabulü doğru olmamıştır.”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/23757 E., 2018/10860 K. sayılı kararı

Zinaya dayalı boşanma davalarında, otel kayıtları delil olarak kullanılabilir.

“… Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin evlilik devam ederken, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ayrı ayrı zamanlarda … isimli kadınlarla otellerde kaldığı, dosya arasına alınan telefon konuşma kayıtlarında da birden fazla kadınla mutad sayıdan fazla konuşma kayıtlarının bulunduğu ayrıca sosyal medya hesabından da erkeğin başka kadınlarla duygusal içerikli yazışmalar yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı kadının zinaya dayalı (TMK m. 161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4324 E., 2022/5824 K. sayılı kararı

Aldatan eşin, telefon kayıtları zinaya dayalı boşanma davalarında delil olarak kullanılabilir. 

“…Davalı-davacı kadın dilekçelerinde, davacı-davalı erkeğin başka kadınlarla telefonda görüştüğü vakıasına dayanmış olup, mahkemece getirtilen erkeğe ait telefon numarası kayıtları üzerinden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Hal böyle olunca, cd olarak getirtilen telefon numarası kayıtlarının bilirkişi marifeti ile dökümü yaptırılarak taraflara tebliğ edilmesi ve sıklıkla görüşme yaptığı numaralar var ise bu numaraların kimlere ait olduğunun araştırılması gerekir. Elde edilen bilgilerin diğer deliller ile birlikte incelenmesi ile gerçekleşecek sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”

Sıkça Sorulan Sorular

Zina(Aldatma) nedeniyle boşanma davası nedir?

Zina nedeniyle boşanma davası, eşlerden birinin sadakatsizlik yapması durumunda, mağdur olan eşin yasal olarak boşanma talebinde bulunmasıdır. Zina, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve güvenin ciddi şekilde zedelenmesine neden olan eşler arasındaki sadakat yükümlülüğünün ihlalidir. Bu tür dava, Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde düzenlenmiştir.

Zina(Aldatma) nedeniyle boşanma davası nasıl açılır?

Zina nedeniyle boşanma davası açmak için mağdur eşin sadakatsizliği öğrendiği tarihten itibaren altı ay ve her durumda zina fiilinin gerçekleşmesinden itibaren beş yıl içinde dava açması gerekmektedir. Davayı açmak için öncelikle yetkili aile mahkemesine başvurulmalı ve dilekçe ile gerekli deliller sunulmalıdır. Dava sürecinde tarafların beyanları, tanık ifadeleri ve mümkünse fotoğraf, mesaj gibi somut deliller iddiaları ispatlar niteliktedir.

Zina(Aldatma) nedeniyle boşanma davasında hangi deliller kullanılır?

Zina nedeniyle boşanma davasında kullanılabilecek deliller arasında, eşlerin birbirine karşı olan sadakatsizliğini kanıtlayan her türlü bilgi ve belge bulunabilir. Bu deliller; telefon kayıtları, fotoğraflar, videolar, yazılı mesajlar, otel kayıtları, nüfus kayıtları, hastane kayıtları veya e-postalar olabilir. Ayrıca tanık ifadeleri de önemli bir delil olarak değerlendirilmektedir. Mahkeme, sunulan deliller ışığında ileri sürülen iddiaların doğruluğunu değerlendirir.

Zina(Aldatma) nedeniyle boşanma davasında tazminat talep edilebilir mi?

Evet, zina nedeniyle boşanma davasında tazminat talep edilebilir. Mağdur eş, manevi olarak yaşadığı üzüntü ve onur kırıcı durumlar nedeniyle karşı taraftan tazminat isteyebilir. Ayrıca, maddi kayıplar için de tazminat taleplerinde bulunabilir. Tazminat miktarı, somut olayın özelliklerine, tarafların ekonomik durumlarına ve kusur derecelerine göre mahkemece belirlenir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir