Ortak Velayet Nedir?

Ortak velayet, modern aile yapılarının ve boşanma süreçlerinin önemli bir parçası haline gelmiştir. Boşanma sonrası ebeveynlerin ortak olarak çocuklarının bakımına nasıl devam edebileceği konusunu ele alırken, Ortak Velayet Nedir? sorusuna detaylı bir yanıt arıyoruz. Bu yazıda, ortak velayet şartları, çocuğun kimin yanında kalacağı ve bu düzenlemenin mantıklılığı gibi pek çok önemli konuyu inceleyecek; ayrıca, anne veya babanın yeniden evlenmesi durumunda velayet haklarının nasıl etkilendiğine dair de bilgiler sunacağız. Unutulmamalıdır ki, her çiftin durumu farklıdır ve mevcut yasal çerçeveler içinde en sağlıklı kararı vermek ebeveynlerin sorumluluğundadır. Bu sebeple, birlikte bu karmaşık konulara derinlemesine dalmakta fayda görüyoruz.

Konu ile ilgili detaylı bilgi almak için istanbul miras avukatı sayfamızı ziyaret ediniz.

Ortak Velayet Nedir?

Ortak velayet, boşanma veya ayrılık durumunda ebeveynlerin çocuklarının bakımını ve gelişimini paylaşmalarına olanak tanıyan bir düzenlemedir. Ebeveynlerin çocuk üzerinde eşit hak ve sorumluluklara sahip olduğu bir sistemdir. Bu uygulama, çocuğun hem annesi hem de babası ile kuracağı ilişkilerin sürdürülmesine yardımcı olurken, onun duygusal ve psikolojik gelişimini desteklemeyi amaçlar.

Ortak velayetin temel amacı, ebeveynler arasında iş birliği ve koordinasyonu teşvik ederek, çocukların her iki ebeveynin de hayatında önemli bir yere sahip olmasını sağlamaktır. Çocuğun ebeveynleriyle sağlıklı bir bağ kurabilmesi adına, her iki tarafın da onun yaşamındaki rolü kayda değer derecede önemlidir. Bu durum, çocuğun kendi kimliğini geliştirmesi ve sosyal çevresi ile uyumlu bir şekilde etkileşimde bulunabilmesi açısından oldukça faydalıdır.

Naçizane olarak, ebeveynler arasındaki iletişim ve iş birliği, ortak velayetin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için kritik öneme sahiptir. Tarafların, zaman zaman ufak anlaşmazlıklar yaşaması kaçınılmaz olsa da, bu tür durumlarla sağlıklı bir şekilde başa çıkmak ve çözüm yolları bulmak gerekir. Böylece, çocuğun ruhsal sağlığını korumak mümkün olacaktır.

Ülkemizde, ortak velayet uygulamaları ilgili yasal düzenlemelerle desteklenmekte ve bu sayede ebeveynlerin hakları güvence altına alınmaktadır. Mahkemeler, her iki tarafın da çocuk üzerindeki haklarının dengeli bir şekilde korunmasını sağılarak, çocuğun menfaatini ön planda tutmaktadır.

Bu tür bir yapı içinde, ebeveynlerin çocuklarına karşı olan sorumlulukları da net bir şekilde belirlenir. Bu sayede, çocuk için en uygun ve sağlıklı ortamın sağlanması hedeflenmektedir. Ortak velayet, ebeveynlerin ayrı yaşamalarına rağmen, çocuklarının en iyi şekilde yetişebilmesini temin etmek için son derece önemli bir mekanizma olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ortak Velayet Şartları Nelerdir?

Ortak velayet uygulamasının geçerli olabilmesi için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar, hem hukuki zeminde hem de pratikte dikkate alınması gereken unsurları içermektedir. Bizler, bu şartları detaylı bir şekilde inceleyerek, okuyucularımıza bu konuda daha derin bir anlayış kazandırmayı amaçlıyoruz.

İlk olarak, ortak velayet için ebeveynlerin, çocuğun çıkarlarını ön planda tutacak şekilde hareket etmesi çok önemlidir. Ebeveynler arasındaki işbirliği ve anlayış, çocuğun sağlıklı gelişimi için kritik bir rol oynar. Bu durumda, her iki tarafın da çocukla ilgili önemli kararlara katkıda bulunabilmesi gerekmektedir. Bu kararlar; eğitim, sağlık ve günlük yaşam gibi farklı alanları kapsar. Ebeveynlerin işbirliği yapabilme becerisi, ortak velayetin ilk şartlarından biridir.

Ayrıca, mahkeme kararları da önemli bir faktördür. Ortak velayet talep eden ebeveynlerden biri, mahkeme yoluyla velayet haklarını talep etmelidir. Mahkemeler, çocuğun üstün yararını göz önünde bulundurarak, ebeveynlerin velayet durumunu değerlendirir ve karar verir. Bu süreçte, ebeveynlerin ayrı yaşaması, ortak velayet için bir engel teşkil etmemektedir. Ancak, mahkeme her iki tarafın da çocuğa karşı sorumluluklarını yerine getirebilme kapasitesini sorgular.

Bununla birlikte, çocuğun yaşı da dikkate alınması gereken başka bir unsurdur. Küçük yaştaki çocuklar için, genellikle her iki ebeveynin de eşit pay sahibi olduğu bir velayet durumu öngörülür. Ancak yaş ilerledikçe, çocuğun kendi istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda velayet düzenlemeleri yapılabilmektedir.

Son olarak, ebeveynlerden birinin kötü muamele, ihmal ya da başka şekilde zararlı bir davranış sergilemesi durumunda, mahkeme çocuğun güvenliğini sağlamak için velayet düzenlemesini gözden geçirebilir. İşte bu nedenlerle, ortak velayet şartları oldukça karmaşık bir yapı arzetmektedir ve her durum kendi özelinde değerlendirilmelidir.

Ortak velayet uygulamasının avantajlarından yararlanmak için, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeli ve çocuğumuzun en iyi şekilde yetişmesini sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız. Bu süreçte bilgi sahibi olmak, sürecin yönetilmesi açısından büyük önem taşır.

Ortak Velayet Çocuk Kimde Kalır?

Ortak Velayet Nedir? biliyoruz ki, iki ebeveynin de çocuk üzerinde eşit haklara ve sorumluluklara sahip olduğu bir durumdur. Ancak, boşanma ya da ayrılık sürecinde, birçok aile, çocuklarının hangi ebeveynle yaşayacağı konusunda belirsizlik yaşayabilir. Bu noktada, “Ortak velayet çocuk kimde kalır?” sorusu ön plana çıkar. Çocuğun kimle kalacağına dair karar, birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir ve bu süreç, ruhsal ve hukuksal boyutlarıyla oldukça karmaşık olabilir.

Ebeveynlerin İhtiyaçları ve Çocuğun İleri Dönem Kriterleri

Ebeveynlerin yaşam koşulları, çocukların bakımında özel bir önem taşıyan bir kriterdir. Çocuğun fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimi açısından en uygun ortamın belirlenmesi gerekir. Örneğin, bir ebeveynin çalışma saatleri, maddi durumu ve çocukla olan bağı güçlendirici sosyal aktiviteleri, boşanma sonrası çocuğun en iyi nerede kalacağına dair önemli verilerdir.

Çocuğun Tercihi ve Yaşı

Çocuklar, belirli bir yaşa ve gelişim aşamasına geldiklerinde kendi isteklerini ve tercihlerini ifade edebilirler. Türkiye’de, 12 yaşına gelen çocukların hangi ebeveynle yaşamak istediklerine dair görüşleri, mahkemelerce değerlendirilebilir. Ancak, 12 yaş altındaki çocukların tercihleri genellikle aile dinamikleri ve ebeveynlerin sunduğu ortamlar dikkate alınarak şekillendirilir. Her durumda, çocuğun psikolojik durumu ve ihtiyaçları ön planda tutulmalıdır.

Mahkeme Kararları ve Hakim Etkisi

Ortak velayet durumunda, mahkemeler çocuğun en iyi çıkarını gözeterek karar verir. Mahkeme, ebeveynlerin yaşam koşullarını, çocukla kurulan bağı ve çocuğun yaşadığı stres seviyesini göz önünde bulundurarak, kimin yanında kalmasının daha uygun olacağına karar verir. Hakim, ayrıca uzman raporlarını (psikolog, sosyal hizmet uzmanı vb.) dikkate alarak, en doğru kararı almak için çocuğun genel psikolojik durumunu değerlendirir.

Sonuç Olarak

Sonuç itibarıyla, ortak velayet çocuk kimde kalır? sorusu, birçok değişkenin ve faktörün dikkate alınarak değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Çocuğun ihtiyaçları, ebeveynlerin sorumlulukları ve mahkeme süreçleri dikkatlice analiz edilmelidir. Bu tür durumlarla karşılaşan ailelerin, mahkemeye başvurarak profesyonel destek alması son derece faydalı olacaktır.

Ortak Velayet Mantıklı mı?

Ortak velayet, boşanma sonrası ebeveynlerin birlikte çocuklarının bakım ve eğitimine devam etme anlayışını temsil eder. Peki, Ortak Velayet Nedir? ve gerçekten mantıklı mı? Bu sorunun cevabı, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Öncelikle, ortak velayetin mantıklı olabilmesi için ebeveynlerin iş birliği yapabilmesi oldukça önemlidir. Yani boşanma sürecinde yaşanan zorluklar, ortak velayet uygulamasını zorlaştırabilir. Eğer ebeveynler arasında sağlıklı bir iletişim varsa, çocuk için en iyi kararları alabilme imkanı doğar. Dolayısıyla, ilişkilerini sağlıklı bir düzeyde sürdüren ebeveynler için ortak velayet oldukça mantıklı bir seçenek olabilir.

Diğer bir açıdan baktığımızda, çocuk açısından ortak velayet büyük avantajlar sunar. Ebeveynlerin her ikisiyle de düzenli ve kaliteli zaman geçirme fırsatı, çocuğun duygusal gelişimi açısından büyük önem taşır. Ayrıca, çocuğun her iki aileden de destek ve sevgi alması, onların sosyal becerilerini ve uyum yeteneklerini geliştirebilir. Bu noktada, çocukların hissedilecek olan iki farklı ev ortamında kendilerini güvende hissetmeleri de ekstra bir artı sağlar.

Ancak, çocuklar için ortak velayet uygulamasında zorluklar da yok değil. Ebeveynlerin farklı eğitim yöntemlerine sahip olmaları veya farklı yaşantılar sürdürmeleri, çocuk için karışıklıklara neden olabilir. Bu durumda, ebeveynlerin yetiştirme yaklaşımları arasındaki farklılıklar açık bir sorun teşkil edebilir. Bu nedenle, ortak velayet uygulamasının mantıklı olabilmesi için ebeveynlerin fikir birliği sağlaması, ortak kararlar alması ve çocuklarının en iyi çıkarlarını gözetmesi şarttır.

Sonuç olarak, ortak velayet mantıklı bir alternatif olabilir; ancak bu süreçte öncelikli olarak ebeveynlerin uyumlu bir şekilde çalışması gerekmektedir. Eğer bu koşullar sağlanabiliyorsa, çocuk açısından olumlu sonuçlar doğacağını söyleyebiliriz.

Konu ile ilgili detaylı bilgi almak için istanbul avukat sayfamızı ziyaret ediniz.

Ortak velayette anne evlenirse ne olur?

Ortak velayet durumları, hukukun birçok yönünü etkileyen karmaşık yapılar içerebilir. Bu bağlamda, Ortak Velayet Nedir? sorusunun yanıtı, özellikle tarafların psikolojik ve sosyal durumları açısından büyük önem taşımaktadır. Anne, boşanma sonrası evlenirse, bu yeni durumun velayet üzerindeki etkileri oldukça dikkatle ele alınmalıdır.

Öncelikle, yeni bir evlilik, velayet haklarını doğrudan değiştirmeyebilir. Ancak, çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi açısından dikkate alınması gereken bazı unsurlar vardır. Eğer anne evlenirse, bu durumda çocukta bir değişim meydana gelir. Özellikle yeni eşin, çocuğun bakımında ve yetiştirilmesinde aktif bir rol alması durumunda, çocuğun psikolojik sağlığı olumlu yönde etkilenebilir. Bununla birlikte, yeni eşin çocuğun hayatına girmesi, bazı duygusal ve sosyal dinamikleri de değiştirebilir.

Diğer yandan, annenin yeni eşi, hukuken “üvey baba” pozisyonundadır ve bu durum, çocuğun velayetinde belirleyici olmayabilir. Eğer çocuk, anne ile birlikte yaşamaya devam ediyorsa, annenin evlenmiş olması, velayet konusunu etkilemeden, düzenli bir aile işleyişine devam edebilir. Ancak, eski eş (baba) açısından durumu etkileme ihtimali göz ardı edilmemelidir. Eğer baba, çocuğun yaşadığı ortamın uygun olmadığına inanıyorsa, mahkemeye başvurabilir ve velayet değişikliği taleplerinde bulunabilir.

Ortak velayet durumunda, her iki ebeveynin de çocuk üzerindeki hakları ve sorumlulukları devam etmektedir. Dolayısıyla, annenin evlenmesi, bu sorumlulukların doğasına etki etmemektedir. Evlilik hukuken bir değişiklik yaratmaz, ancak pratikte çocuğun özel hayatını ve aile içindeki düzeni etkileyebilir. Eğer anne, çocuğun bakımını üstlenmeye devam ederse ve yeni eşiyle birlikte sağlıklı bir ortam oluşturabilirse, bu durum çocuğun yararına olacaktır.

Sonuç olarak, anne evlendiğinde, Ortak Velayet Nedir? sorusunun yanıtı, çoğu zaman ebeveynlerin ve çocuğun hayatına birlikte nasıl yön verdiklerine bağlıdır. Bu durumda çocuğun duygusal ve fiziksel gereksinimlerinin ön planda tutulması esastır. Bu nedenle, her iki ebeveynin de çocuğun gelişimindeki rollerini göz önünde bulundurarak, karşılıklı iletişim ve iş birliği geliştirmeleri kritik bir öneme sahiptir.

Velayet Hakkı ve Kapsamı

Çocuklarla ilgili en önemli konulardan biri, velayet hakkı ve bu hakkın kapsamıdır. Velayet, çocukların bakımını ve eğitimini üstlenen ebeveynlerin yasal yetkilerini ifade eder. Bu bağlamda, Ortak Velayet Nedir? sorusunu anlamak, velayet hakkının kapsamını daha iyi kavramamıza yardımcı olur.

Velayet Hakkı Nedir?

Velayet hakkı, ebeveynlerin çocuklarına karşı olan sorumluluklarını ve yetkilerini içerir. Bu, çocuğun günlük yaşamıyla ilgili kararları almayı, sağlık hizmetlerine erişimini sağlamayı ve eğitimine yön vermeyi kapsar. Yalnızca çocukların temel ihtiyaçlarını karşılama değil, aynı zamanda onların gelişimi için gerekli olan her türlü kararı alma yetkisi de velayet hakkının bir parçasıdır.

Velayet Hakkının Kapsamı

Velayet hakkının kapsamı geniştir ve birkaç temel alanı içerir:

• 
  

  Bakım ve Eğitim Hakkı: Ebeveynlerin çocukların bakımını üstlenmeleri, onların eğitim süreçlerine yön vermeleri hukuken tanımlanmış bir haktır. Bu, çocuğun okula başlaması, ders seçimi gibi önemli kararları içerir.

  
  
• 
  

  Sağlık Teknolojileri: Çocukların sağlık durumlarıyla ilgili kararların alınması, ebeveynlerin sorumluluğundadır. Bu, tedavi süreçleri, aşılamalar ve acil durumlarda yapılacak müdahaleleri kapsar.

  
  
• 
  

  Seyahat ve İzinler: Çocukların yurtdışında seyahat etmesi, ebeveynlerin ortak kararıyla gerçekleşir. Bu, pasaport onayı gibi yasal süreçleri de içerir.

  
  

Velayetin Ebeveynler Arasındaki Paylaşımı

Ortak Velayet Nedir? sorusu karşısında velayetin nasıl paylaşılacağı da önemli bir konudur. Ebeveynlerden biri, diğerinin izin vermediği durumlarda karar alma yetkisine sahip olmayabilir. Bu nedenle, velayet hakkının çerçevesinin belirlenmesi, ebeveynlerin iş birliği içinde hareket etmesini gerektirir.

Ebeveynler arası anlaşmazlıklar, çocukların menfaatlerini zedelememelidir. Çocukların duygusal ve psikolojik gelişimleri açısından, her iki ebeveynin de hem sorumluluk hem de hak sahibi olması önemlidir. Bu durum, çocukların iki tarafla da sağlam bir iletişim ve ilişki kurmasına olanak tanır.

Son olarak, velayet hakkı ve kapsamı konusunda yasal düzenlemelere uyum sağlamak ve mevcut yasalar doğrultusunda hareket etmek, ebeveynlerin sorumluluğundadır. Böylece ailenin bütünlüğü ve çocukların sağlıklı gelişimi güvence altına alınmış olur.

Yabancı Ülke Hukuklarında Ortak Velayet

Ortak velayet, sadece Türk hukukunda değil, dünya genelinde çeşitli ülkelerde de farklı şekillerde düzenlenmiştir. Her ülkenin kendi kültürel yapısı, toplumsal normları ve hukuki sistemleri doğrultusunda, Ortak Velayet Nedir? sorusuna verilen cevap da farklılık göstermektedir. Bu bağlamda, özellikle Batılı ülkelerde ortak velayet uygulamaları büyük bir öneme sahiptir.

Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde, ebeveynler ayrıldıklarında ortak velayet alma hakkı oldukça yaygındır. Yargıtay, çocukların iki ebeveynle de düzenli bir şekilde iletişim içinde olmalarını desteklemekte ve bu sayede çocukların duygusal ve psikolojik gelişimlerini sağlamaktadır. Her eyalette farklı düzenlemelere sahip olsa da, genellikle ebeveynlerin ve çocukların en iyi çıkarlarını gözeten prensipler geçerlidir.

Avrupa ülkelerinde de benzer bir yaklaşım benimsenmiştir. Almanya’da ortak velayet, boşanma sonrasında yaygın bir uygulamadır. Ebeveynlerin çocuk üzerindeki paylaşımları, yasal olarak güvence altına alınmaktadır. Bu bağlamda, ebeveynlerin birbirleriyle düzenli iletişim kurmaları ve çocuklarının eğitim, sağlık gibi konularda ortak kararlar almaları beklenmektedir. Çocuklar, her iki ebeveyniyle de sağlam bir ilişki sürdürmeleri açısından, ortak velayet oldukça faydalıdır.

Öte yandan, bazı ülkelerde ise ortak velayet uygulaması sınırlı veya hiç mevcut değildir. Örneğin, bazı Orta Doğu ülkelerinde, kadınların velayet hakları daha sınırlıdır ve genellikle çocuklar babanın soyuna bağlı olarak değerlendirilir. Bu durum, kültürel ve toplumsal geleneklerin etkisiyle şekillenmektedir.

Yabancı ülke hukuklarında ortak velayet üzerine yapılan değerlendirmeler, toplumların çocuklara ve ebeveynlik rollerine bakış açılarını ortaya koymaktadır. Bu farklılıklar, uluslararası alanda da tartışmalara ve hukuki düzenlemelere yol açabilmektedir. Ayrıca, özellikle çocukların uluslararası seyahatleri ve yaşam koşulları bakımından önemli bir konudur.

Sonuç olarak, Ortak Velayet Nedir? sorusuna verilecek cevaplar, her ülkede değişiklik göstermektedir ve bu durum, uluslararası anlamda ebeveynlerin ve çocukların haklarının korunmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Türk Hukukunda Ortak Velayet

Türk hukukunda Ortak Velayet Nedir? sorusunun yanıtını daha iyi anlayabilmek için, öncelikle bu kavramın yasal çerçevesini incelemek büyük önem taşımaktadır. Ortak velayet, boşanma veya ayrı yaşayan ebeveynlerin, çocukları üzerindeki velayet haklarını eşit bir şekilde paylaşmasına olanak tanıyan bir sistemdir. Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddeleri bu durumu düzenlemekte ve ebeveynlerin karşılıklı hak ve yükümlülüklerini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bununla birlikte, Türk hukukunda ortak velayet uygulamasında belirli şartların yerine getirilmesi gereklidir. Ebeveynlerin, çocuklarının iyiliğini gözeterek işbirliği yapabilmesi, iletişim sağlayabilmesi ve ortak kararlar alabilmesi kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca, mahkeme, velayet konusunu değerlendirirken çocukların yaşına, ihtiyaçlarına ve her iki ebeveynin de çocuk üzerinde nasıl bir etkisi olduğuna bakarak en doğru kararı vermeye çalışır. Çocuğun menfaatleri her zaman öncelikli bir nokta olarak öne çıkmaktadır.

Ortak velayet, yalnızca boşanmış çiftler için değil, aynı zamanda ayrı yaşayan ebeveynler için de geçerlidir. Çocukların ebeveynlerinin, boşanmanın getirdiği olumsuz etkilerden en az seviyede etkilenmesi açısından önemli bir yöntemdir. Ebeveynlerin çocuk bakımını paylaşması, çocukların her iki ebeveyni ile de sağlıklı bir ilişki sürdürebilmesine katkıda bulunur. Hukukumuzda ortak velayet, çocuğun psikolojik sağlığı için son derece önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türk hukukunda ayrıca, velayet hakkının ihlali durumunda yasal süreçler de bulunmaktadır. Ebeveynlerden biri, diğerinin çocukla olan iletişimini kısıtlamak gibi bir eylemde bulunursa, bu duruma yönelik cezai ve hukuki yaptırımlar uygulanabilmektedir. Bu tür durumlarda, mahkeme çocukların menfaatini korumak adına müdahil olur ve gerekli tedbirleri alır.

Sonuç olarak, Ortak Velayet Nedir? sorusunun cevabı, Türk hukukunda ebeveynlerin çocukları üzerindeki hak ve yükümlülüklerini adaletli bir şekilde düzenleyen bir yapı olarak ortaya çıkmaktadır. Ortak velayet uygulamasının önemi her geçen gün artmakta ve ebeveynlerin çocuklarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri için bir fırsat sunmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Ortak velayet tam olarak nedir?

Ortak velayet, boşanmış veya ayrı yaşayan ebeveynlerin çocuklarının bakım ve destek sorumluluğunu eşit olarak paylaştıkları bir hukuk terimidir. Bu durumda her ebeveyn, çocuğun güncel yaşamı üzerindeki kararları birlikte alır. Bu süreç, çocukların her iki ebeveyninin yaşamında aktif bir rol almasına olanak tanır ve çocuğun sağlıklı gelişimi için olumlu bir etki yaratır.

Ortak velayet hangi durumlarda uygulanır?

Ortak velayet genellikle boşanma veya velayet davası süreçlerinde ortaya çıkar. Mahkemeler, çocuğun en iyi çıkarlarını gözeterek velayet düzenlemeleri yapar. Ebeveynlerin uzlaşması halinde ortak velayet uygulanabilir, bu durumda ebeveynler çocuklarının eğitimi, sağlık durumu gibi konularda ortak kararlar alırlar.

Ortak velayet, ebeveyn arasındaki iletişimi nasıl etkiler?

Ortak velayet, ebeveynler arasında sürekli bir iletişimi gerektirir. Bu durum, ebeveynlerin birlikte çocuklarının gelişimini takip etme ve karar alma süreçlerinde iş birliği yapmalarını teşvik eder. Zaman zaman zorluklar yaşansa da, sağlıklı bir iletişim kurulması durumunda, çocuklar için en uyumlu ve dengeli ortamın sağlanmasına yardımcı olur.

Ortak velayetin avantajları nelerdir?

Ortak velayetin birçok avantajı bulunmaktadır. Öncelikle, çocuklar her iki ebeveyninin de hayatında aktif bir şekilde yer aldığı bir ortamda büyürler. Bu, çocukların güven duygusunu pekiştirir. Ayrıca, ebeveynlerin birbirine destek olması, çocukla ilgili alınacak kararlarda daha dengeli ve sağlıklı yaklaşımlar geliştirilmesine yardımcı olur. Dolayısıyla çocukların sosyal, duygusal ve psikolojik gelişimi açısından olumlu etkilere sahiptir.