Hukuki Makaleler

Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir?

Kira ilişkilerini sağlıklı bir şekilde yürütmek, hem kiracıların hem de kiraya verenlerin haklarını korumak açısından büyük önem taşır. Bu bağlamda, Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir? sorusu, birçok kişinin merak ettiği bir konudur. Bu yazıda, kira tespit davasının ne zaman açılması gerektiğinden, 5 yıldan önce ve sonra açılabilecek davalara, ihtarname şartlarına kadar önemli detayları ele alacağız. Ayrıca, kira artışları ve bunun hukuki boyutları hakkında da bilgi vererek, kira tespit davası süreçlerini daha iyi anlamanızı sağlayacağız. Haydi, kiracılık ve kiralama süreçlerini daha sağlıklı hale getirmek için birlikte bu konuları inceleyelim.

Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir?

Kira tespit davası, kiralanmış bir taşınmazın kira bedelinin belirlenmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu dava, genellikle kiracı ve kiraya veren arasında yaşanan anlaşmazlıklar sonucu gündeme gelir. Peki, kira tespit davası ne zaman açılabilir? İşte, bu konuda dikkat edilmesi gereken bazı temel noktalar.

İstanbul Avukat Danışma

Öncelikle, kira tespit davası açmanın belirli koşulları bulunmaktadır. Kiracı, mevcut kira bedelinin artış göstermediğini ya da beklenenden daha düşük bir seviyede olduğunu düşünüyorsa, bu durumda dava açma hakkına sahiptir. Ayrıca, kiraya verenin kira bedelini artırmaya yönelik yaptığı bildirimlerin ve zam taleplerinin hukuki çerçevede yer alıp almadığı da büyük önem taşır. Eğer kiracı, kira bedelinin adil ve makul bir şekilde tespit edilmediği kanaatindeyse, gerekli adımları atarak dava sürecini başlatabilir.

Diğer bir önemli husus ise, kira sözleşmesinin süresidir. Normal şartlarda, kiracıların kira tespiti için dava açma hakları, belirli bir süre ile sınırlı olabilir. Özellikle beş yıllık süre, kira bedelinin tespitinde sıkça referans alınan bir zaman dilimidir. Bu noktada, kiracılar beş yıllık sürenin sona ermesinin ardından, mevcut kira bedelinin daha uygun bir şekilde yeniden belirlenmesi için dava açabilirler.

Daha da önemlisi, kira tespit davası açmadan önce kiracıların bazı ön şartları yerine getirmesi beklenebilir. Özellikle, kiraya veren tarafından yapılmış herhangi bir kira artış talebi ya da tebligatının hukuken geçerli olup olmadığı araştırılmalıdır. Eğer kiracı, kiraya veren tarafından yapılan herhangi bir zam talebini geçerli bulmuyorsa, bu durumda mahkeme yoluna gitmeden önce kiraya verene ihtarname göndererek durumu netleştirmesi faydalı olacaktır.

Her ne kadar kira tespit davaları belirli bir zaman dilimi ve koşullara bağlı olarak açılsa da, her durumun kendine özgü dinamikleri olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle, her kiracı kendi özel durumunu değerlendirerek hareket etmelidir. Unutmayalım ki, kira tespit davası, kiracı ve kiraya veren arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde etkili bir yol sunmaktadır.

5 Yıldan Önce Kira Tespit Davası Açılabilir Mi?

Kira tespit davaları, kiracıların ve kiraya verenlerin haklarını koruma altına almak amacıyla düzenlenmiş hukuki süreçlerdir. Bu süreçlerin başlangıç noktalarından biri, kiralanan mülkün bedelinin belirlenmesidir. Ancak, özellikle “Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir?” sorusunu yanıtlarken, davanın açılabileceği zaman dilimi büyük bir önem taşımaktadır.

Bizler, bir kiracı veya kiraya veren olarak kiralama sözleşmesinin müzakerelerini yaparken, bazı durumların ortaya çıkabileceğini unutmamalıyız. Örneğin, kira bedelinin belirli bir süre içinde artırılmasını istemek veya mevcut kira bedelinin piyasa koşullarına uygunluğunu sorgulamak gerektiğinde, 5 yıldan önce kira tespit davası açılabilir mi? sorusunu sorgulamak gerekir. Bu şekil tespit davalarının açılması, genellikle 5 yıl içerisinde gerçekleşebilir. Dolayısıyla, 5 yıl içinde kira bedelinin belirlenmesine yönelik bir değişiklik talep ediliyorsa, kira tespit davası açmak mümkündür.

4857 sayılı İş Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren 5 yıl içinde, eğer yükseltilmiş bir bedel yoksa, taraflar arasında bir anlaşmazlık ortaya çıkarsa, kira tespit davası açılarak kiracı ya da kiraya veren mevcut durumu yasal zeminde sorgulayabilir. Kiraya veren, kira bedelinin artırılmasını talep edebilirken, kiracı da bu artışın haksız olduğunu iddia ederek dava açabilir.

Bununla birlikte, eğer belli bir süre geçmişse ve taraflar arasında önceki bir uzlaşma sağlandıysa, bu durumda değişiklik talepleri detaylıca değerlendirilmektedir. Eğer kiracı, kira bedelinin artırılmasına itiraz ediyorsa, mevcut oranın piyasa değeriyle uyumlu olup olmadığını belirlemek amacıyla hukuki sürecin başlatılması önemlidir.

Görüldüğü üzere, 5 yıldan önce kira tespit davalarının açılması mümkün olmakla birlikte, her duruma özel şartlar ve yasal gereklilikler de göz önüne alınmalıdır. Bu nedenle, her iki taraf için de yarar sağlayacak en iyi çözüm yollarını belirlemek açısından hukuki destek almak büyük önem arz etmektedir. Bize yardımcı olabilecek bir avukat veya danışman ile çalışmak, tüm bu süreçleri daha anlaşılır hale getirecektir.

Kira Tespit Davası Açmadan Önce İhtarname Şart Mı?

Kira tespit davalarının işleyişinde önemli bir aşama, Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir? sorusunun yanı sıra ihtarnameyle ilgili süreçtir. Birçok kiracı ve kiraya veren için, kira tespit davası açmadan önce ihtarname göndermenin gerekli olup olmadığı konusunda kafa karışıklığı yaşanabilir. Bu noktada, ihtarname gönderiminin hukuki bağlayıcılığını ve gerekliliğini incelemek önem arz ediyor.

İhtarname Nedir?

İhtarname, bir kişiye belirli bir konuda resmi bir talepte bulunmak amacıyla yapılan yazılı bildirimdir. Kiralama ilişkilerinde, kira bedelinin belirlenmesi, artışı veya diğer hususlar gibi konularda ihtarname, hukuki bir zorunluluk olmamakla birlikte, taraflar arasında iletişimi güçlendiren ve resmi yoldan bilgi verme aracı olarak kullanılabilen bir yöntemdir.

İhtarname Göndermenin Avantajları

Kira tespit davası açmadan önce ihtarname gönderilmesinin bazı pratik avantajları bulunmaktadır:

Resmi Kayda Geçirme: İhtarname, kiraya verenin talebini yazılı bir şekilde belgeleyerek, ileride oluşabilecek uyuşmazlıklarda kanıt niteliği taşır.

Tarafları Bilgilendirme: Kiraya veren, kiracıya kira bedelinin artırılacağı veya belirleneceği konusunda önceden bilgi vererek, iletişim sürecini sağlıklı bir şekilde yürütmüş olur.

İhtarname Göndermeden Kira Tespit Davası Açmak Mümkün mü?

Hukuken, ihtarname gönderilmeden doğrudan Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir? sorusuna yanıt verirken, davanın açılması mümkündür. Ancak, ihtarname göndererek kiracıya bilgi vermek ve gereken sürenin beklenmesini sağlamak, kiraya veren açısından gereksiz ihtilafları önleyebilir. Bunun yanı sıra, ihtarname ile tarafların karşılıklı görüşme fırsatı bulması, daha sağlıklı bir çözüm yolu sunabilir.

Kira tespit davalarında ihtarname gönderimi, zorunlu olmamakla birlikte önemli bir hukuki strateji olarak değerlendirilebilir. Taraflar, bu süreçte ihtarname göndererek olası anlaşmazlıkları en aza indirgenmiş olur. İhtarname ile kiracının durumu ve talepleri net bir şekilde ifade edilmiş olurken, bu adım kiraya verenin de haklarını koruyucu niteliktedir.

Kira Tespit Davası Şartları Nelerdir?

Kira tespit davası, kiracılar ve kiraya verenler arasında sıkça karşılaşılan bir ihtilaf alanıdır. Bu davaların açılabilmesi için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Öncelikle, kira sözleşmesinin varlığı çok önemlidir. Kira sözleşmesi, taraflar arasındaki yükümlülükleri belirleyen bir belgedir. Eğer taraflar arasında herhangi bir kira sözleşmesi yoksa, Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir? sorusunun yanıtı olumsuz olur, çünkü bu durumda davanın hukuki dayanağı kalmaz.

Bir diğer önemli şart, kiralama tarihidir. Kiracının mevcut kira bedeli ile önceki veya benzer taşınmazların kira bedelleri arasında önemli bir fark varsa, bu durum mahkemeye başvuru için bir neden teşkil eder. Dolayısıyla, uzman bir hukuki görüş almadan önce kira bedelinin piyasa koşullarına uygun olup olmadığını belirlemek kritik bir adımdır.

Kira artışının yapılabilmesi için, kiracının kira bedelinin tespitine yönelik bir talepte bulunması gerekmektedir. Kiraya verenin, kiracının talebine olumlu veya olumsuz yanıt vermesi, tarafların ilişkisini etkileyebilir. Eğer kiracı, mevcut kira bedelinin yetersiz olduğunu düşünüyorsa, bunu mahkemeye taşıyabilir. Mahkemeye başvuruda bulunurken, kiracıdan beklenen bir diğer şart, kira bedelinin tespitine olan ihtiyacı açık bir şekilde ifade etmesidir.

Ayrıca, kiracı ve kiraya verenin iddialarını desteklemek için çeşitli belgeler sunması da önemlidir. Kira sözleşmesi, önceki kira bedellerinin dökümü, karşılaştırma yapabilmek için benzer taşınmazların kira bedelleri gibi belgeler, davanın seyrini etkileyebilir. Bu belgelerin sunulması, mahkemeye yapılan başvurunun ciddiyetini artırarak, davanın olumlu bir şekilde sonuçlanmasına katkıda bulunur.

Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir? sorusuna yanıt ararken, yukarıda bahsedilen şartların dikkate alınması, hem kiracı hem de kiraya veren açısından büyük önem taşıdığını görmekteyiz. Kira tespit davasının gerekliliği ve şartları, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyerek sorunların çözümüne yardımcı olur.

5 Yıldan Sonra Kira Artışı Neye Göre Yapılır?

Kira artışları, özellikle kira sözleşmelerinin sona ermesi veya uzatılması durumlarında, kiracılar ve kiraya verenler açısından önemli bir konu haline gelmektedir. Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir? sorusunu gündeme getiren süreçte, 5 yıldan sonra yapılan kira artışlarının hukuki boyutunu ele almak önemlidir. 5 yıl süresi, Türk Borçlar Kanunu kapsamında kira sözleşmelerinin belirli bir dönem için geçerli olduğu ve bu süre sonunda kiracının mevcut şartlar altında nasıl bir artışla karşılaşacağını belirleyici bir etken olarak karşımıza çıkar.

Öncelikle, 5 yıldan sonra kira artışlarının hangi kriterlere göre belirlendiğini anlamak gerekir. Burada, Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesi hükümlerine göre hareket edilir. Kira artışlarında esas olan, öncelikle Türk İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, tüketici fiyat endeksi verilerdir. Bu endeks, genel fiyat artışlarını göstermekle birlikte, kiraların da enflasyona bağlı olarak ne ölçüde artacağını belirler.

Ayrıca, kiraya verenin belirleyeceği artış oranı, kira sözleşmesinde belirtilen yenileme koşullarına ve daha önceki artışlara da bağlıdır. Kira sözleşmesinin içeriğinde herhangi bir madde yoksa, yıllık artış oranı, TÜİK verilerine dayalı olarak belirlenmek durumundadır. Ancak dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise, kiraya verenin arzu ettiği artış oranı, bu oranın yasal limitler içinde doğrulanması gerektiğidir.

5 yıldan sonra yapılacak olan kira artışları için kiracının da hakları bulunmaktadır. Kiracı, yapılan artışın makul olup olmadığını sorgulayabilir. Eğer kiracı, artışın yasal sınırları aştığını düşünüyorsa, Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir? sorusunun cevabı burada devreye girer. Kiracı, bu noktada yasal yollara başvurarak durumu mahkemeye taşıma hakkına sahiptir.

5 yıldan sonra kira artışları, yasal düzenlemelerin belirlediği çerçevede, ekonomik veriler ve kira sözleşmesi şartları dikkate alınarak gerçekleştirilmektedir. Kiraya verenin yasal hakları ile kiracının korunması gereken hakları arasında bir denge sağlandığında, herkes için daha sağlıklı bir kira ilişkisi gelişmiş olacaktır.

Kira Tespit Davası Harca Esas Değer

Kira tespit davaları, kiracı ve kiraya veren arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, Kira Tespit Davası Harca Esas Değer konusu oldukça merak edilmektedir. Harca esas değer, dava açan tarafın, dava sürecinde ödemesi gereken mahkeme harçları açısından dikkate alınan değerdir. Bu değer, hukuk sistemimizde belirli kriterlere göre belirlenmekte ve bu kriterler çerçevesinde hesaplama yapılmaktadır.

Harcın Belirlenmesi

Kira tespit davalarında harç, yıllık kira bedelinin, dava açılacak dönemin başlangıcındaki değeri üzerinden hesaplanır. Örneğin, eğer kiracı dava açtığında yıllık kirası 12.000 TL ise, harç hesaplamasında bu tutar esas alınır. Harç oranları, Türkiye’deki genel mahkeme harç tarifesi ile belirlenmektedir. Böylece, işin uzmanları olarak, tarafların harç konusunda bir sıkıntı yaşamamaları adına, dava öncesi harç tutarını dikkatlice hesaplamalarını öneriyoruz.

Dava Dönemi

Kira tespit davası açılmadan önce, davanın hangi dönemi kapsayacağını bilmek önemlidir. Örneğin, 5 yıllık bir kira sözleşmesi söz konusuysa, harca esas değer, sözleşmenin başındaki yıllık kira bedeli üzerinden belirlenir. Ancak burada, dava sürecinin uzunluğu ve kira artışlarının dikkate alınması gerektiğini unutmamak gerekir. Tarafların, kira artışına ilişkin anlaşmazlıklar ortaya çıktığında mutlaka hukuki destek alması gerekmektedir.

İtiraz ve Güncellemeler

Kira tespit davasında harca esas değerin belirlenmesi, tarafların itiraz haklarını da doğurur. Eğer kiracı, kiraya verenin belirlediği kira bedelinin uygun olmadığını düşünüyorsa, bu durumu mahkemeye taşıyabilir. Dolayısıyla, harca esas değer konusundaki baştan yapılan hesaplamalar, dava süresince güncellenebilir ve değişiklik gösterilebilir. Bu nedenle, kiracılar ve kiraya verenler olarak, yerel mahkeme uygulamalarını ve güncel tarifeleri takip etmekte fayda vardır.

Kira tespit davaları, hukuki süreçlerin karmaşık olduğu bir alan olabilir. Bu nedenle, dava açarken dikkatli ve özenli bir çalışma sergileyerek, harç konusundaki bilgilerinizi güncel tutmanızı öneriyoruz. Kira Tespit Davası Harca Esas Değer konusunu iyi anlayarak, hem dava sürecinde hem de harç ödemelerinde sağlıklı adımlar atabiliriz.

Kira Tespit Davasında Karşı Vekalet Ücreti

Kira tespit davaları, taraflar arasında gayrimenkul kiralamalarına dair uyuşmazlıkların çözülmesi amacıyla açılan hukuki süreçlerdir. Bu süreçte, tarafların vekalet ücretleri, anlaşmazlığın boyutuna ve sürecin nasıl yürüdüğüne bağlı olarak önemli bir rol oynamaktadır. Kira tespit davasında karşı vekalet ücreti meselesi, sadece maddi boyutları ile değil, aynı zamanda hukukun genel yapısı ve uygulamaları açısından da dikkatle değerlendirilmesi gereken bir konudur.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, dava sonucunda kazanılan taraf, karşı tarafın vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Türk Borçlar Kanunu gereği, hukuki anlaşmazlıklarda vekalet ücreti, hukuki hizmetlerin yerine getirilmesi için gereken maliyetleri ifade eder. Bu noktada, tarafların birbirine olan yükümlülükleri devreye girer; dolayısıyla, kira tespit davasında karşı vekalet ücreti, davanın genel seyrine ve sonuçlarına göre belirlenir.

Kira tespit davasının sonucunda hakim, tarafların birbirine ödeyeceği vekalet ücretini belirlerken, dava süresince harcanan zaman, işin zorluğu ve mevcudiyetine göre bir değerlendirme yapar. Örneğin, eğer bir taraf davayı kazanırsa, karşı tarafın vekalet ücretini ödemesi gerekecektir. Bu ücret, mahkemede harcanan süreye ve yapılan işleme dayalı olarak belirlenir ve teminat olarak değerlendirilmelidir.

Daha da önemlisi, karşı vekalet ücretinin belirlenmesi aşamasında, mahkemenin göz önünde bulundurması gereken pek çok faktör vardır. İlgili avukatların deneyimi, avukatlık hizmetinin niteliği ve taraftarın iyi niyeti gibi kriterler, bu ücreti etkileyecek unsurlar arasında yer alır. Dolayısıyla, her bir kira tespit davasında, karşı vekalet ücretinin tespiti, birçok değişkeni göz önünde bulundurmak suretiyle yapılmalıdır.

Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir? sorusu kadar, dava sürecindeki karşı vekalet ücreti hususu da önemlidir. İyi bir hukuki destek almak, süreç içerisindeki ekonomik yükümlülükleri daha etkili yönetmemize yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki, bu tür davalarda hakim kararı belirleyici olmasına rağmen, tarafların uzlaşma yollarını da göz önünde bulundurması her zaman faydalı olacaktır.

Kira Uyarlama Davası

Kira uyarlama davası, kiracı veya kiraya verenin, mevcut kira sözleşmesinin koşullarını değiştirmek istemesi durumunda başvurabileceği bir hukuki yoldur. Bu dava türü, özellikle ekonomik koşulların değişimi, piyasa şartlarındaki dalgalanmalar veya kişisel durumların evrilmesi gibi sebeplerle ortaya çıkmaktadır. Kiracı ve kiraya veren arasında ilgili koşullar üzerinde anlaşmazlık yaşandığında, kira uyarlama davası devreye girerek adil bir çözüm sağlamayı hedefler.

Kira uyarlama davası açmanın birkaç ana nedeni bulunmaktadır. Öncelikle, kiracıların yaşadığı ekonomik zorluklar, kira bedelinin düşürülmesini gerektirebilir. Diğer yandan, kiraya verenin, kiralanan taşınmaz üzerindeki değer artışları sebebiyle kira bedelini artırma talebi olabilir. İşte bu noktada, kira uyarlama davası mevcut sözleşme şartlarını yeniden değerlendirerek uyuşmazlıkları gidermeye yardımcı olur.

Bu dava, kira süresi dolmuş veya dolmamış olması fark etmeksizin açılabilir. İlgili kişinin hukuki menfaatinin varlığı durumunda, mahkemeye başvurarak kira bedeli ile ilgili değişiklik talep edilebilir. Kira uyarlama davası, genellikle daha önce belirlenmiş olan kira bedelinin, piyasa koşulları ve mevcut ekonomik şartlar göz önünde bulundurularak yeniden belirlenmesini sağlamak amacı taşır.

Dava sürecinde, mahkeme genellikle ilgili taşınmazın kira bedelini etkileyen çeşitli faktörleri değerlendirir. Bu faktörler arasında, benzer özelliklere sahip kiralık mülklerin kira bedelleri, bölgedeki arz-talep dengesi ve genel ekonomik durum sayılabilir. Bu nedenle, davanın seyrine etki edecek unsurları iyi analiz etmek büyük önem taşımaktadır.

Kiracı ve kiraya veren tarafından kullanılan her iki tarafın da haklarını koruyan bir sürecin işletilmesi amaçlanır. Mahkeme, kiracı ve kiraya verenin taleplerini inceleyerek, adaletli bir karar vermeye çalışır. Dolayısıyla, kira uyarlama davası, hem kiracı hem de kiraya veren açısından önemli bir hukuki seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tür bir başvuru sırasında, hukuki destek almak her zaman önerilir; zira, süreç karmaşık ve hukuki bilgi gerektiren bir yapıya sahip olabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Kira tespit davası nedir?

Kira tespit davası, kiracının ödemiş olduğu kira bedelinin, yasal olarak belirlenmiş olan sınırlar içinde yeniden belirlenmesi amacıyla açılan bir davadır. Bu dava, genellikle kiracının ve kiraya verenin ekonomik koşullarına göre değişen kira bedelinin güncellenmesi için önemli bir hukuki süreçtir. Kiraya veren, kiracı ile arasında yapılan sözleşmeyle belirlenen kira bedelinin piyasa koşullarındaki değişikliklere uygun olarak yeniden tespitini isteyebilmekte, kiracı da mevcut bedelin yüksek olduğunu savunarak daha uygun bir rakam belirlenmesini talep edebilmektedir.

Kira tespit davası ne zaman açılabilir?

Kira tespit davası, genel olarak kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren, kira bedelinin yeniden belirlenmesi gerektiğinde açılabilir. Özellikle, kira sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte yeni bir tespit davası açmak mümkündür. Ayrıca, kiracı veya kiraya veren taraf, belirli bir süre içerisinde kira bedelinin güncellenmesini talep etmeli ve bu talep, sözleşmede belirtilen sürelerin ve şartların dahilinde olmalıdır. Esas olarak, mevcut kira döneminin bitiminden 1 ay önce dava açılması tavsiye edilmektedir.

Dava açmak için ne gibi belgeler gereklidir?

Kira tespit davası açmak için, öncelikle mevcut kira sözleşmesi ve tarafların kimlik bilgileri gereklidir. Bununla birlikte, kira bedelinin güncellenmesi talebine yönelik somut deliller sunmak da önem taşımaktadır. Piyasa koşullarını gösteren ekspertiz raporları, benzer nitelikteki mülklerin kiralama bedelleri gibi belgeler, davanın desteklenmesi açısından yardımcı olacaktır. Ayrıca, kiralanan mülkün tapu kaydı ve önceki süreler içindeki ödemelere dair belgeler de dava dosyasına eklenmelidir.

Kira tespit davasının süreci nasıl işler?

Kira tespit davası açıldıktan sonra, mahkeme tarafların beyanlarını toplar ve duruşma tarihini belirler. Duruşmada, her iki taraf da kendi delillerini ve argümanlarını sunar. Mahkeme, sunulan delilleri değerlendirerek konuyla ilgili bilirkişi raporu talep edebilir. Bilirkişi raporu alındıktan sonra, mahkeme, bu raporu baz alarak karar verme aşamasına geçer. Karar, taraflara tebliğ edilir ve eğer kararın uygulanmasına itiraz edilmezse, kesinleşmiş olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir