Hukuki Makaleler

Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Nafaka Davası Açılabilir Mi?

Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Nafaka Davası Açılabilir Mi - altinoklu istanbul avukat

Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Nafaka Davası Açılabilir Mi? Gündemde sıkça tartışılan bu konuyu detaylarıyla ele alacağız. Anlaşmalı boşanmanın ardından nafaka talebinde bulunulup bulunulamayacağı, boşandıktan kaç yıl sonra dava açılabileceği gibi pek çok soru, akılları kurcalamaya devam ediyor. Bu blog yazısında, anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi ve hangi koşulların geçerli olduğunu incelerken; hem Türk Medeni Hukuku hem de Aile Hukuku çerçevesinde siz değerli okuyuculara en doğru bilgileri sunmayı hedefliyoruz. Ayrıca, anlaşmalı boşanma sonrası hangi davalar açılabilir, tazminat isteme ve anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi gibi sorulara da yanıt bulacağız. Bu kapsamlı rehberle, anlaşmalı boşanma süreci sonrasında haklarınızı ve yükümlülüklerinizi daha iyi kavrayacaksınız. Haydi, şimdi bu önemli konuyu mercek altına alalım!

Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Nafaka Davası Açılabilir Mi?

Anlaşmalı boşanmanın ardından nafaka davası açılıp açılamayacağı, sıkça merak edilen ve tartışılan bir konudur. Anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka talebi üzerinde düşünmeden önce, anlaşmalı boşanmanın ne anlama geldiğine daha yakından bakmalıyız. Anlaşmalı boşanma, çiftlerin boşanma sürecinde ortak bir mutabakata vararak, mahkemenin onayı ile süreci tamamlamaları anlamına gelir. Bu tür davalarda, mal paylaşımı, çocukların velayeti ve nafaka gibi konular üzerinde anlaşma sağlanır.

Anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi? sorusuna evet veya hayır demek bazen zor olabilir. İşte bu konuyla ilgili dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar:

  • Boşanma Protokolü: Anlaşmalı boşanmada imzalanan protokolde nafaka ile ilgili özel bir düzenleme yoksa, sonradan nafaka davası açılabilir.
  • Maddi Durum Değişikliği: Boşanma sonrasında tarafların ekonomik durumlarında önemli değişiklikler olmuşsa, nafaka talebi tekrar değerlendirilebilir.
  • Mahkeme Kararı: Mahkemenin verdiği boşanma kararı, nafaka talebini içermiyorsa, boşanma sonrasında da nafaka davası açmak mümkündür.
  • İştirak nafakası: Müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası, kamu düzeni ve toplum ile yakından alakalıdır. Taraflar, müşterek çocuk için nafaka istememiş olabileceği gibi, anlaşmalı boşanma protokolünde bu husus belirtilmemiş de olabilir. Bu durumda velayeti almayan veya müşterek çocukla kalmayan taraf, velayeti kendisinde olan yahut müşterek çocuk ile birlikte kalan tarafa maddi gücü oranında iştirak nafakası ödeyebilir. 
  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma davası kesinleştikten sonra yoksulluğa düşen taraf lehine hükmedilen nafakadır.
  • Tedbir Nafakası: Hem yoksulluk hem de iştirak nafakası yerine kullanılan bir hukuki terimdir. Farkı ise tedbir nafakasının dava kesinleşene kadar hükmedilen nafaka türü olmasıdır.

T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 2017/ 2613 E. 2019 / 1191 K. 14.11.2019 T. Sayılı Kararı:

“TMK.’nun 182/2.maddesi gereği velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu yine anlaşmalı boşanma davasında davacının müşterek çocuk için nafaka istememiş olmasının daha sonra iştirak nafakası talep etmeye engel teşkil etmeyeceği, diğer taraftan müşterek çocuk için protokolle tazminat ödenmesinin davalı babayı iştirak nafakası ödemesi yükümlülüğünden kurtarmayacağı ancak bu husus nafaka miktarının tayininde göz önüne alınmalıdır. Mahkemece; yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”

Bununla beraber, anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi sorusunun yanıtı bazı özel durumlara göre değişiklik gösterebilir. Bu sebeple, bu tür davalarda uzman bir istanbul anlaşmalı boşanma avukatı desteği almak önemlidir.

Anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi? sorusuna genel bir evet yanıtı verebiliriz, ancak detaylı bir değerlendirme yaparak, hukuki danışmanlık alarak hareket etmek en doğrusu olacaktır. Bu, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini tam anlamıyla bilerek, doğru adımlar atmalarını sağlar.

Boşandıktan Kaç Yıl Sonra Nafaka Davası Açılabilir?

Anlaşmalı boşanmaların ardından, nafaka talebine ilişkin konular genellikle karmaşık ve detaylı olabilir. Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Nafaka Davası Açılabilir Mi sorusuna yanıt ararken, Türk Medeni Hukuku’nda belirli süreler ve şartlar altında bu davaların nasıl açılabileceğine dair kesin kurallar mevcuttur.

İçinde bulunduğumuz durumun detaylarını göz önünde bulundurmak önemlidir. Anlaşmalı boşanmadan sonra nafaka talep ederken dikkate almanız gereken bazı önemli noktalar şunlardır:

  • Kanuni Süreler: Boşandıktan sonra nafaka talep etmek için belirli bir zaman dilimi öngörülmemiştir. Diğer bir deyişle, anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka talebi her zaman gündeme gelebilir. Ancak, 4721 sayılı medeni kanunun 178. maddesine göre Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bu taleplerin zaman aşımına uğramaması adına mümkün olan en kısa sürede yapılması önemlidir.
  • Yeniden Evlilik: Boşanan taraflardan birinin yeniden evlenmesi durumda, nafaka geçersiz hale gelir.  
  • Ekonomik Durumun Değişmesi: Tarafların ekonomik durumunun değişmesi halinde yine nafaka talepleri gözden geçirilebilir. Örneğin, nafaka ödeyen kişinin mali durumu kötüleştiğinde, ödeme yükümlülükleri de değişebilir

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2016/4481 K. 2016/8685 T. 1.6.2016

“Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 1,5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.

Müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun bir artış miktarına hükmedilmelidir.”

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ 2016/11305 E. 2016/11631 K., 17.10.2016 TARİHLİ KARARI

“TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların …. 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/224 E.- 2009/196 K. Sayılı ve 07/04/2009 tarihli kararı ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 450 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık beş yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup, gelirinin bulunmadığı, aylık 1.110 TL kira ödediği, davalının ise hakim olup Adalet Bakanlığında görev yaptığı, aylık gelirinin 7.000 TL olduğu, aylık 500 TL lojman gideri bulunduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir.

 O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.”

Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Nafaka Davası Açılabilir Mi? konusunun detayları, kişisel ve hukuki durumlara göre değişiklik gösterebilir. Bununla birlikte, hukuk danışmanlarından destek alarak, kişisel bilgilerinizi ve durumunuzu aktararak nafaka taleplerinizi daha kesin bir zemine oturtabilirsiniz.

Eğer anlaşmalı boşanmanın ardından nafaka talebinde bulunmak istiyorsanız, hukuki süreçlerinizi dikkatle takip etmeli ve gerekli belgeleri eksiksiz sunmalısınız.

Boşandıktan sonra nafaka davası ne zaman açılabilir sorusunun cevabı esnek olmakla birlikte, hukuki danışmanlık almak her zaman için en doğru sonuçları ortaya koyacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Sonrası Hangi Davalar Açılabilir?

Anlaşmalı boşanmalar, tarafların tüm hukuki anlaşmazlıklarını çözerek boşandıkları durumları ifade eder. Ancak, bu tür boşanmalarda bile zaman zaman çeşitli hukuki davalar gündeme gelebilmektedir. Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Nafaka Davası Açılabilir Mi? başlığını önemli bir yere koyarak, anlaşmalı boşanma sonrası açılabilecek davaların neler olduğuna bakalım.

Nafaka Davaları

Anlaşmalı boşanma sonrası nafaka talepleri zaman zaman gündeme gelebilir. Boşanma sırasında nafaka talebinde bulunulmamış olsa bile, sonradan ekonomik koşulların değişmesi nedeniyle anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka talebi ile dava açabilmek mümkündür. Önemli olan nokta, anlaşmalı boşanma protokolünde nafaka, mal rejimi ve tazminat konularında taraflar birbirini ibra etmemesi ve ekonomik olarak zor duruma düşen tarafın bu koşulları mahkemede ispat etmesidir.

Mal Paylaşımı Davaları

  • Eşler arasında yapılan mal paylaşımı anlaşmasının adil olmadığının ve mal paylaşımı yapılırken iradenin sakatlandığı düşünüldüğü durumlarda mal paylaşımı davaları gündeme gelebilir.
  • Taraflar arasında uzlaşı sağlanamayan mal varlıkları için mahkemeye başvurulabilir.

Velayet ve Çocuk Hakları Davaları

  • Çocuğun velayetini kimin alacağı konusunda taraflar anlaşmalıdır. anlaşılamadığı durumlarda anlaşmalı boşanma davası yerine çekişmeli boşanma davası açılacaktır..
  • Çocukla kişisel ilişki kurulması ve çocuk nafakası gibi konular tekrar gözden geçirilebilir.

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2020/6360 K. 2021/431 T. 20.1.2021

“Dava, velayet istemine ilişkindir. Davada, alınan sosyal inceleme raporunda, çocukların anne yanında kalmalarının fiziksel, sosyal, kültürel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyeceği hususu ispatlanmamış olup, duruşmada dinlenen ortak çocukların da velayet hususunda ebeveynleri arasında seçim yapmak istemedikleri anlaşılmaktadır.

Davalı-karşı davacı babanın ise kendisine yeni bir aile düzeni kurmuş olması ve çocukların alıştıkları çevreden ayrılmaması ilkeleri bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuklar H. ve A. E.’nin velayetlerinin davacı-karşı davalı anneye verilmesi gerekir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirmelerle davalı-karşı davacı babaya verilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekir.”

Tazminat Davaları

Anlaşmalı boşanma davasından sonra tazminat talep edilebilir mi? Sorusuna verilen cevaba göre, tazminat konuları da tekrar tartışılabilir. Eşlerden biri, boşanma sonrası maddi ve manevi zarara uğradığını düşünüyor ise tazminat davası açabilir. Söz konusu tazminat hakkının kullanılabilmesi için de anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların birbirlerini ibra etmemiş olmaları gerekmektedir.  

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 2017/3067 E., 2019/512 K., 02/05/2019 T. KARARINDA;

“Somut olayda da davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin TMK’nın 178. maddesi uyarınca talep edildiği, kesinleşen boşanma kararında ise kusura ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı gibi tarafların mahkeme huzurunda boşanma ve boşanmanın mali sonuçları hakkında uzlaştıkları, bu husustaki imzalı beyanlarının tutanağa geçirildiği, böylelikle mahkemece TMK’nın 166/3. maddesine dayalı olarak boşanma kararı verildiği anlaşılmaktadır. Böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir.

Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle (TMK md. 174/1,2) maddi ve manevi tazminat istenemez.”

Yeniden Nafaka Davası

Boşanma sırasında nafaka bağlanmadıysa ya da yeterli bulunmadıysa, sonraki süreçlerde nafaka miktarının arttırılması için yeniden dava açılabilir. Bu durum, Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Nafaka Davası Açılabilir Mi sorusunun da yanıtı niteliğindedir.

Bu davaların açılabilmesi için anlaşmalı boşanma sonrasında ortaya çıkan yeni durumların ve gerekçelerin iyi bir şekilde mahkemeye sunulması gerekir. Bu nedenle, hukuki danışmanlık almak, sürecin daha hızlı ve sorunsuz ilerlemesi açısından önemlidir.

 YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ  2021/4645 E. 2021/5308 K., 28.6.2021 TARİHLİ KARARI:

 “Dosya kapsamından; tarafların 14.04.2015 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 15.000 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan 1 yıldan uzun bir süre geçtiği anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ”

Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Hak Talep Edebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma sürecinde taraflar arasında ileriye dönük hak ve taleplerin netleştirilmesi büyük önem arz eder. Boşanma sonrası karşılaşılabilecek komplikasyonların önlenmesi adına anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka talebi gibi konular üzerinde durulması gereklidir. Ancak, anlaşmalı boşanmadan sonra tarafların yeni hak talepleri olup olmayacağı konusunda belirli hususlara dikkat etmek gerekir.

İlk olarak, anlaşmalı boşanma protokolünde yer verilen koşullar ve talepler kesindir ve tarafların imzasıyla yürürlüğe girer. Sadece bu protokolde belirtilen hak ve yükümlülükler dışında yeni talepler gündeme gelmelidir. Ancak bazı durumlarda, tarafların mevcut koşulları olağanüstü değişiklik göstermiş olabilir. Bu gibi durumları dikkate alarak belli hak talepleri öne sürülebilir.

Özellikle aşağıdaki konular dikkat çekicidir:

  • Maddi Durum Değişikliği: Taraflardan birinin mali durumlarında önemli değişiklikler meydana gelmişse, bu durum yeni bir nafaka talebine dönüşebilir.
  • Çocuklara İlişkin Hususlar: Ebeveynler arasında yapılan çocuk nafakası anlaşmaları, çocuğun ihtiyaçlarına göre revize edilebilir. 
  • Taraflardan Birinin Sağlık Durumu: Evlilik sürecinde ya da ardından önemli sağlık problemleri ortaya çıkmışsa, bu durum tarafların hak taleplerine de yansıyabilir.

Bir diğer önemli nokta ise, Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Nafaka Davası Açılabilir Mi? Aslına bakılırsa, anlaşmalı boşanma sonrası nafaka talepleri de belirli koşullara bağlı olarak yeniden değerlendirilip dava açılabilir. Örneğin, protokolde belirtilen iştirak nafakası miktarının yetersiz kaldığı durumlarda veya tarafların ekonomik dengelerinde ciddi değişiklikler oluştuğunda bu tür davaların açılması mümkündür.

Anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi konusundaki ayrıntılar ve özellikle anlaşmalı boşanma protokolüne dikkat edilmelidir. Tarafların hak taleplerinin geçerliliği, durumun özel koşullarına göre değerlendirilir ve yasal süreçler çerçevesinde ele alınır. Tüm bu süreçlerde bir avukattan profesyonel destek almak önemlidir.

Anlaşmalı Boşanma Davasından Sonra Tazminat İstenebilir Mi?

Anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi sorusu yanında, birçok kişi merak etmektedir: Anlaşmalı boşanma davasından sonra tazminat istenebilir mi? Türk Medeni Hukuku’nda anlaşmalı boşanma süreci, tarafların karşılıklı rızası ile süreci kolaylaştırmaktadır. Ancak anlaşmalı boşanma sonrası tazminat talepleri genellikle karmaşık ve detaylı hukuki bilgi gerektiren konulardır.

Tazminat talebi, anlaşmalı boşanma protokolünde önceden belirlenmemişse, boşanma sonrası müstakil bir dava konusu olabilir. Bu süreçte dikkate alınması gereken önemli hususları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Boşanma Protokolü: Anlaşmalı boşanma esnasında hazırlanan protokol, tarafların tüm hak ve yükümlülüklerini kapsamalıdır. Bu protokolde tazminat maddesi yer alıyorsa, boşanma sonrası tazminat talebi için zemin bulunmaktadır. Ancak ayrı bir dava konusu yapılamaz.
  • Zamanaşımı Süresi: Türk Medeni Hukuku gereğince, boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri için belirli bir zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Bu süre genellikle boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl olarak belirlenmiştir.
  • Mahkeme Değerlendirmesi: Mahkeme, tazminat talebinin haklı olup olmadığını tarafların sunduğu deliller üzerinden değerlendirir. Hukuki belgeler ve tanık ifadeleri bu süreçte büyük önem taşır.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2014/15646 E., 2014/22788 K. VE 17.11.2014 TARİHLİ KARARI;

“2-Davalı kocanın temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede;

Tarafların … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı ilamı ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi gereğince anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, bu kararın 10.1.2003 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Boşanma kararı, tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) talep etmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir. Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle (TMK md. 174/1,2) maddi ve manevi tazminat istenemez. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde davanın kabulü ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir…”

Anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi sorusuna ek olarak, tazminat talepleri de benzer şekilde hukuk sistemimizde yerine göre kabul görebilir.

Bu nedenle anlaşmalı boşanma sürecinde taraflar haklarını ve taleplerini detaylı bir şekilde gözden geçirmeli ve gerektiğinde profesyonel hukuki destek almalıdırlar. Özellikle tazminat taleplerinin hukuki dayanaklarını doğru bir şekilde belirlemek, ilerde doğabilecek hak kayıplarının önüne geçecektir.

Toparlayacak olursak, anlaşmalı boşanma davasından sonra tazminat istenebilir mi konusu, tarafların boşanma protokolüne ve hukuki süreçlere uygun hareket etmesi durumunda olumlu sonuçlanabilir. Dolayısıyla, her iki taraf için de adil ve şeffaf bir anlaşma sağlamak kritik önem taşımaktadır.

Anlaşmalı Boşanma Davasından Sonra Nafaka İstenebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma sürecinde taraflar, boşanmanın tüm şartlarını ve ekonomik sonuçlarını birlikte belirler. Bu süreçte nafaka talebi, genelde boşanma protokolünde açıkça yer alır. Ancak, anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi? sorusu, birçok kişinin aklını kurcalayan bir konudur.

Nafaka Talebi ve Hukuki Dayanaklar

Anlaşmalı boşanma davasıyla birlikte nafaka talep edilmemişse, taraflar boşandıktan sonra da nafaka talebinde bulunabilirler mi? Nafaka talebi, Türk Medeni Kanunu’na göre yeniden değerlendirilebilir. Bu bağlamda:

  • Yoksulluk Nafakası: Taraflardan biri, boşanma sonrasında geçimini sağlayamayacak durumda kalırsa yoksulluk nafakası talep edilebilir.
  • Boşanma protokolünde aksi belirtilmedikçe, bu tür nafaka talepleri boşanma sonrasında da yapılabilir.
  • İştirak Nafakası: Çocukların velayetinin alındığı durumda, velayeti olmayan tarafın çocuk için nafaka ödemesi gerekmektedir.
  • Bu durum, anlaşmalı boşanma protokolünde yer almıyorsa sonrasında da talep edilebilir.

Boşanma Protokolü ve Değişiklik Talepleri

Anlaşmalı boşanma davasında imzalanan protokol, hukuki bağlayıcılığa sahiptir. Ancak yaşam koşullarının değişmesi durumunda, anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka talebi yeniden gündeme gelebilir.

  • Geçici İhtiyaçların Ortaya Çıkması: Protokolde belirtilmemiş olsa bile, ekonomik durumun kötüleşmesi halinde mahkemeye başvurulabilir.
  • Tarafların Anlaşması: Boşandıktan sonra taraflar arasında yeni bir anlaşma sağlanması durumunda da hukuki olarak yeniden düzenleme yapılabilir.

Mahkemenin Nafaka Kararları

Mahkeme, tarafların mali durumlarını ve yaşam standartlarını göz önünde bulundurarak karar verir. Bu sebeple, anlaşmalı boşanma davasından sonra nafaka istenebilir mi? sorusunda kesin bir yanıt vermek güçtür.

  • Gelir Durumu: Nafaka talebinde bulunacak tarafın gelir durumu önemli bir faktördür.
  • Hayat Koşulları: Değişen hayat koşulları, nafaka talebini haklı kılabilir.

Anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi? sorusunun yanıtı, çeşitli hukuki ve ekonomik koşullara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu süreçte, uzman bir aile hukuku avukatından destek almak, hak kaybını önlemek adına önemlidir.

İstek Olmadığı Halde Yoksulluk Nafakasına Hükmedilebilir Mi?

Anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi? Yoksulluk nafakası, boşanma sürecinin önemli bir boyutunu teşkil eder. Öyle ki, yoksulluk nafakasının hükmedilmesi konusu sıkça tartışılmakta ve merak edilmektedir. Peki, istek olmadığı halde yoksulluk nafakasına hükmedilebilir mi?

Medeni Kanun’un İlgili Maddeleri

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 175. maddesine göre, Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Ancak bu nafakanın hükmedilmesi mahkemenin belirli şartları değerlendirmesine bağlıdır:

  • Maddi Zorluk: Nafaka talep eden tarafın boşanma sonrası maddi zorluk yaşaması beklenir.

 YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2015/18663 E., 2016/10813 K.

“Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Mahkemece, davalı kadının sigortalı bir işte çalışmasının yoksulluk nafakası verilmesine engel olmayacağı gerekçesiyle, davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmolunmuş ise de; toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı kadının özel bir şirkette muhasebeci olarak çalıştığı ve asgari ücret seviyesinde düzenli gelirinin bulunduğu, buna karşılık davalı erkeğin de özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı ve asgari ücret aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının davacı kadın yararına gerçekleşmediği, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu, düzenli ve sürekli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği sabittir. O halde, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.”

  • Kusur Oranı: Yoksulluk nafakası talep eden tarafın, boşanma sürecinde daha az kusurlu olması gerekmektedir.

YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ  2014/14137 E.  2014/24491 K.

“Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı dayalı (kadın)’ın ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakası verilemez ( md. 175). Bu yön nazara alınmadan davacı-karşı davalı (kadın) yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır.” 

  • Talep: Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası gibi kamuyu ilgilendirmediğinden talep ile bağlılık ilkesi uyarınca talep edilmesi gerekir. talep edilmediği durumlarda yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir. 

Nafaka Talebinin 

Eğer anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka talebi bulunmuyorsa, mahkeme kendi inisiyatifiyle yoksulluk nafakasına hükmedemez. Nafaka, taraflardan birinin talebi üzerine değerlendirilir ve karara bağlanır. Mahkemelerin re’sen yoksulluk nafakası kararı vermesi mümkün değildir.

Mahkemeler, anlaşmalı boşanma davalarında, tarafların sunmuş olduğu anlaşma protokolüne bağlı kalarak hüküm vermek zorundadırlar. Dolayısıyla, anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası talebi yer almıyorsa, bu konuda bir hüküm verilmesi mümkün değildir. Ancak, boşandıktan sonra taraflardan biri maddi açıdan zor duruma düştüğünde ve bu durumu kanıtladığında, yine yasal süreçler işletilerek nafaka davası açılabilir ve mahkeme bu durumu yeniden değerlendirebilir.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2016/22195 K. 2017/1205 T. 8.2.2017;

“6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise, ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez; iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.” hükmü bulunmaktadır.

Davalı kadın önceki aşamalarda yoksulluk nafakası talep etmemiş; ancak tahkikat aşamasında 500 TL nafaka istemiştir. Davacı erkek talep sonucunun genişletilmesine açık muvafakat bildirmediği gibi, davalı tarafından bu konuda yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır.(HMK m. 141). Bu sebeple yoksulluk nafakası talebi hakkında ”karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilecek yerde yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır.” 

Bu tür davalarda hukuki danışmanlık almak, doğru bilgiye ulaşmak ve hakların korunması açısından büyük önem taşır. Avukatlarımızla birlikte hareket ederek, gerek protokol hazırlıkları gerekse boşanma sonrası süreçlerde profesyonel destek sağlıyoruz.

Unutmayalım ki, medeni hukuk çerçevesinde her daim hakkınızı arayabilir ve gerekli şartları sağladığınız müddetçe nafaka davası açabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir